Vokal Nodül
Vokal nodül, ses tellerinin en yaygın görülen iyi huylu (benign) lezyonlarından biridir. Genellikle her iki ses telinin aynı noktasında oluşan simetrik fibrotik dokularla karakterizedir. Bu lezyonlar, lamina proprianın yüzeysel tabakasında gelişir ve mukozal dalgalanmayı bozarak ses üretimini zorlaştırır.
Bireyler, konuşurken boğazda ağrı, gerginlik, ses kısıklığı veya bir “yumru” hissi tarif ederler. Bu durum uzun vadede ses yorgunluğu ve sosyal-iş yaşamında işlev kaybına neden olabilir. Tanı, Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanı tarafından yapılan detaylı bir değerlendirme ile konur.
Tedavide temel yaklaşım, sesin doğru kullanımını öğretmeye yönelik ses terapisidir. Bu süreçte ses hijyeni ilkeleri, nefes destekli ses üretimi ve yanlış alışkanlıkların giderilmesi hedeflenir.
Vokal Polip
Vokal polip, genellikle tek taraflı olarak görülen, sıvı dolu, yumuşak yapıda bir ses teli lezyonudur. Lamina proprianın yüzeysel tabakasında gelişir ve vokal kıvrımın titreşim kapasitesini kısıtlayarak sesin kalitesinde ciddi bozulmalara yol açar.
Kaba, boğuk, kısık ya da çift tonlu ses üretimi görülebilir. Polip büyükse, karşı ses telinde ikincil travmatik etkiler ve skar dokusu oluşabilir. KBB değerlendirmesi sonrasında küçük poliplerde ses terapisi yeterli olabilirken, büyük polipler için cerrahi önerilir.
Cerrahi sonrası ses terapisi, sesin sağlıklı biçimde geri kazanılmasında kritik rol oynar.
Vokal Kist
Vokal kistler, genellikle tek taraflı oluşan ve ses telinin iç kısmında yer alan kapalı, sıvı ya da yarı katı içerikli lezyonlardır. Kistin boyutu arttıkça, ses kalitesinde bozulmalar belirginleşir; ileri vakalarda neredeyse afoni (ses kaybı) gelişebilir.
Tanı, KBB muayenesi ve videolaringostroboskopik incelemelerle konur. Küçük kistlerde terapi etkili olabilir, ancak büyük kistlerde cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi öncesi ve sonrası ses terapisiyle, ses üretimi güvenli ve etkili biçimde yeniden yapılandırılır.
Reinke Ödemi
Reinke ödemi, ses tellerinin yüzeysel tabakasında yer alan Reinke boşluğunda viskoz sıvı birikmesiyle oluşur. Genellikle sigara kullanımı, kronik ses zorlanması ve reflü gibi irritatif faktörlerle ilişkilidir. Hastalar seslerinde kalınlaşma, boğukluk ve yorulma hissi tarif eder.
Tedavide ilk adım yaşam tarzı değişiklikleridir: sigarayı bırakmak, reflü kontrolü ve ses hijyenine dikkat etmek. Hafif vakalarda bu önlemler yeterli olabilirken, ileri vakalarda cerrahi drenaj uygulanabilir. Cerrahi sonrası ses terapisi, sesin doğal yapısına dönmesini destekler.

Sulcus Vocalis
Sulcus vocalis, ses telinin yüzeyinde oluk ya da çökme şeklinde görülen bir yapısal bozukluktur. Bu durum ses tellerinin titreşim kapasitesini azaltarak zayıf, nefesli, bozuk bir ses kalitesine yol açar.
Doğuştan olabileceği gibi, travma ya da kronik irritasyon sonucu da gelişebilir. Tanı, videolaringostroboskopi ve ses analizi ile konur. Hafif vakalarda ses terapisiyle telafi mekanizmaları geliştirilebilir. İleri vakalarda cerrahi dolgu işlemleriyle oluk bölgesi desteklenir.
Laringofaringeal Reflü
LFR, mide asidinin yemek borusunu aşarak gırtlak ve farinkse ulaşmasıyla ortaya çıkar. Sürekli boğaz temizleme ihtiyacı, boğazda yanma, ses kısıklığı ve “bir şey takılıyor” hissi en yaygın belirtilerdir.
Tanı hasta öyküsü, laringoskopi ve gerekirse pH ölçümleriyle konur. Tedavide beslenme düzeni, ilaç tedavisi ve ses terapisi ile irritasyonun etkileri azaltılır. Uzun süre tedavi edilmezse ses tellerinde kalıcı değişiklikler görülebilir.
Akut Larenjit
Akut larenjit, ses tellerinin mukozasının enfeksiyon ya da aşırı kullanım sonucu iltihaplanmasıdır. Genellikle viral üst solunum yolu enfeksiyonlarına eşlik eder. Ses perdesinde düşme, kısıklık ve fonasyonda aralıklı kesintiler gözlenir.
Tedavide ses istirahati, bol sıvı alımı, buhar inhalasyonu ve semptomatik ilaçlar uygulanır. Gereken durumlarda antibiyotik tedavisi de gündeme gelebilir. Bu süreçte sesin zorlanmaması ve iyileşme sürecinin desteklenmesi önemlidir.
Ses Teli Felci
Ses teli felci; tiroid cerrahileri, sinir hasarı, nörolojik hastalıklar veya travmalar sonrası gelişebilir. Tek veya çift taraflı olabilir. Sesin zayıf, kısık, nefesli ve yetersiz çıkması, konuşurken çabuk yorulma gibi bulgular yaygındır.
KBB uzmanı tanıyı videolaringoskopik muayene ile koyar. Tedavi cerrahi, ses terapisi veya her ikisini kapsayabilir. Tek taraflı felçlerde ses terapisiyle kompansatuar mekanizmalar desteklenebilir.
Mutasyonel Falsetto
Mutasyonel falsetto (puberfoni), ergenlik döneminden sonra sesin beklenen kalınlığa ulaşmamasıyla karakterizedir. Genellikle erkek bireylerde görülür ve sesin ince, tiz ve zayıf çıkmasına neden olur. Organik bir patoloji olmaksızın, ses telleri doğru şekilde kullanılmadığında ortaya çıkar.
Tanı KBB ve foniyatri değerlendirmesiyle konur. Ses terapisi, doğru perdede ses üretimini öğretmek için oldukça etkilidir. Terapide nefes desteği, rezonans eğitimi ve kas gevşetici teknikler kullanılır.
Sesin Yanlış Kullanımına Bağlı Ses Bozuklukları
Yanlış ses kullanımı, ses tellerine gereksiz yük bindirerek yorgunluk, ağrı ve bozuk ses üretimine yol açabilir. Aşırı bağırmak, çok uzun süre konuşmak, boğaz temizleme alışkanlığı, uygun olmayan tekniklerle şarkı söylemek gibi davranışlar bu tür bozukluklara neden olabilir.
Ses terapisiyle bireye doğru ses üretimi, solunum-koordinasyon eğitimi ve ses hijyeni kazandırılır. Bu sayede hem mevcut sorunlar düzeltilir hem de gelecekte oluşabilecek lezyonlar önlenmiş olur.
