Rezonans bozukluğu, sesin boğaz, burun ve ağız gibi rezonans boşluklarında doğru bir şekilde şekillenememesi nedeniyle ortaya çıkan, konuşmanın tınısını ve doğallığını bozan bir konuşma bozukluğudur. Bu durum sesin burunsu, boğuk, yetersiz ya da dengesiz duyulmasına neden olabilir. Özellikle sosyal ortamlarda bireyin anlaşılırlığını azaltarak iletişimde zorluklara yol açabilir.
Sesin üretimi sırasında solunum (respirasyon), ses tellerinin titreşimi (fonasyon), rezonans ve artikülasyon gibi dört temel süreç birbiriyle uyum içinde çalışır. Rezonans, bu sistemin üçüncü halkasıdır ve sesin ağız ya da burun boşluklarında yankılanarak şekillenmesini sağlar. Bu süreçte yaşanan işlevsel ya da yapısal bozukluklar rezonans sorunlarına yol açabilir.
Örneğin bir çocuk sesli harfleri söylerken genizden konuşuyormuş gibi duyulabilir ya da burun seslerini tıkalı bir burunla söylüyormuş gibi bozuk üretir. Rezonans bozuklukları, konuşmanın anlaşılırlığını doğrudan etkiler ve bireyin sesini kullanma motivasyonunu azaltabilir.
Nedenleri Neler Olabilir?
Rezonans bozuklukları çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Bunlar arasında:
- Dudak ve/veya damak yarıkları (ameliyatlı veya ameliyatsız)
- Velofarengeal yetersizlik (yumuşak damak ve yutak arkasının tam kapanmaması)
- Adenoid hipertrofisi (geniz eti büyüklüğü)
- Üst solunum yolu enfeksiyonları (sinüzit, alerjik rinit vb.)
- Nörolojik hastalıklar (serebral palsi, kas hastalıkları, felçler)
- Submukozal damak yarığı
- Septum deviasyonu, burun polipleri veya koanal atrezi
- Kraniyofasiyal sendromlar (örneğin Velokardiyofasiyal Sendrom)
Bazı bireylerde rezonans kontrolü nörolojik yetersizlikler nedeniyle tutarsız olabilir. Bu duruma “kararsız rezonans” adı verilir. Ayrıca, bazı bireylerde hem hipernazalite hem de hiponazalite belirtileri birlikte görülebilir; bu durum “karışık rezonans bozukluğu” olarak tanımlanır.
Resonans Bozukluğu Türleri
Rezonans bozuklukları klinik olarak dört ana grupta ele alınır.
- Hipernazalite
Sesin burun boşluğuna gereğinden fazla kaçması sonucu konuşma “aşırı genizden” duyulur. Özellikle sesli harflerde belirgindir. Genellikle velofarengeal yetersizlik nedeniyle oluşur. Hastalar genellikle “P, B, T, D” gibi sesleri zor çıkarır; burundan hava kaçağı ve nazal emisyon görülebilir.
- Hiponazalite
Sesin burun boşluğuna geçememesiyle oluşur. Burun sesleri olan “m, n, ng” bozulur, konuşma burun tıkalıymış gibi duyulur. Nedeni genellikle adenoid hipertrofisi, enfeksiyon, alerji ya da burun içi tıkanıklıklardır.
- Kararsız Rezonans
Rezonansın konuşma sırasında tutarsız biçimde değişmesiyle tanımlanır. Bazı kelimeler hipernazal, bazıları normal ya da hiponazal olabilir. Genellikle nörolojik nedenlere (örneğin serebral palsi) bağlıdır.
- Karışık Rezonans
Hem hipernazalite hem hiponazalite belirtileri bir arada bulunur. Özellikle kraniofasiyal anomaliler veya nöromotor sorunlarda görülür.

Dil ve Konuşma Terapistinin Yaklaşımı
Dil ve konuşma terapistleri, rezonans bozukluklarını değerlendirirken öncelikle yapısal mı yoksa fonksiyonel mi olduğunu ayırt eder. Bu süreçte videolaringostroboskopi, nazal emisyon testleri ve konuşma örnekleri gibi değerlendirme araçları kullanılır. Gerektiğinde foniyatrist veya KBB uzmanı ile iş birliği yapılır.
Terapide hedefler:
- Nazal hava kaçağının ve rezonans bozukluğunun kaynağını belirlemek
- Hafif düzeydeki fonksiyonel bozukluklarda rezonans egzersizleri ve farkındalık çalışmaları ile üretimi düzeltmek
- Kompansatuvar (telafi edici) artikülasyon hatalarını ortadan kaldırmak
- Cerrahi sonrası ya da protez kullanan bireylerde konuşma seslerinin yeniden yapılandırılmasını sağlamak
Yapısal nedenlerin saptandığı vakalarda öncelikle cerrahi (faringeal flap, sfinkter faringoplasti) ya da protez (palatal obturatör, palatal lift) gibi müdahaleler planlanabilir. Bu tür müdahaleler sonrası konuşma terapisi süreci devam eder.
Sonuç
Rezonans bozukluğu, sesin kalitesini ve konuşmanın doğallığını etkileyen önemli bir konuşma problemidir. Tanının doğru konulması, altta yatan nedenin belirlenmesi ve bireye özel yapılandırılmış bir terapi programının uygulanması, bireyin anlaşılır, doğal ve özgüvenli bir sesle iletişim kurmasını mümkün kılar.